8 Şubat 2017 Çarşamba

Yüz Yaşındaki Arkadaşım "Momo"


Aylardan beri okumak istediğim kitap olup pahalı olmasından dolayı alamadığım için bir sene gibi bir sürede ertelediğim bir kitap...
 Pahalı dediysem 20-22 TL civarı içindeydi. Ama ben alamıyordum bir türlü. Neyse ki yolum Beyazıt'a düşüp ikinci elci olan Ahmet Kitapevi'nden 8 TL'ye aldım. Tabi ki sadece bu kitabı almadım. Onun haricinde sekiz tane daha kitap aldım. Bu kitapları okudukça sizinle paylaşacağım.

Gelelim Momo'ya...

Aslında kitabın arka kapağı çok dikkat çekiyor. Ama ben zaten kitabı merak ettiğim için orayı okumayı aklıma getirmemiştim. Arka kapakta en dikkat çekici olan şu kelimeler benim de kitabı okurken dikkatimi çekmişti (sonra fark ettim kitabın arkasında da yazdığını):

"Yaşanılan gün içinde çok büyük bir sır vardır. Bu büyük sır, zamandır. Onu ölçmek için saatler ve takvimler yapılmıştır. Ama bunlar hiçbir şey ifade etmez. Herkes çok iyi bilir ki bazen bir saatlik süre insana ömür kadar uzun gelirken, bazen de göz açıp kapayıncaya kadar geçip gider. Çünkü zaman, yaşamın kendisidir ve yaşamın yeri yürektir. "

Aslında biz de biliyoruz zamanın önemli olduğunu. Ama bu kitap zamanın önemini onu değerli kılarak mümkün olacağının altını çiziyor.  Kitabın özetini her yerden bulabilirsiniz. Ben size neden bu kitabı okumanız gerektiğini ve bu kitabın bana düşünceler bakımından neler kazandırdığını aktarmak istiyorum:

  • Eğer ileride çocuğum olursa ona "sesli oyuncak" almayacağım. Çünkü sesli oyuncaklar çocukları kısıtlıyor. "Beni öp, beni sev" tarzında tekrar eden oyuncaklar çocukların hayal dünyasına perde kapatıyor.
  • Zaman, sevdiğimiz şeylerin yanında kendine anlam katıyor. Gidip kitap okunmalı, gidip en sevilen şeyler yapılmalı.
  • İnsanları olabildiğince dinlemeliyiz. Zaten bütün bu kargaşanın nedeni birbirimizi dinlememek değil mi?
  • Zaman geçmiş-şimdi-gelecek ten oluşmaktadır. Şimdi'yi geçmiş ve gelecek belirleyemez. Şimdi, geçmiş ve geleceği belirler. Bu nedenle anın tadını çıkarmalıyız.
  • İş, güç, hırs derken çevremizdeki güzellikleri göremiyoruz.  Bırakmalıyız ulaşamadığımız isteklerimizi bir kenara. Aslında en büyük istediğimiz huzur.
  • Teknolojiyi yakalarken kendimizi unutuyoruz. Kendimizi, benliğimizi, düşüncelerimizi, duygularımızı kaybediyoruz.
Momo, aslında çocuklar için hazırlanmış bir kitap olsa da her ebeveynin okuması gereken bir kitaptır. Neden bu kitabı bir seneden beri okumadığıma yanmaktayım. Eğer çocukların hayatına bir nebze olsa yaklaşmak istiyorsanız bu kitabı mutlaka okumalısınız.

Momo şimdi bu durumda ( sizin çevrenizde gördüünüz çocuklar gibi):

"Çeşit çeşit yalnızlık vardır. Momonunki çok az kişinin bildiği ve çok az kişinin dayanabileceği bir yalnızlıktı. Kendisini bir hazinenin içine kilitlemişler ve hazine her gün çoğala çoğala sonunda onu boğacakmış gibi geliyordu. Hiçbir çıkış yolu yoktu. Kimse ona ulaşamıyor ve o da kimseye varlığını gösteremiyordu. Dağ gibi bir zaman yığının altında bunalmış kalmıştı."

Gelin, onu (onları) kurtaralım.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder